Ütopya: İdeal Toplum Tasarımı - Zafer Koleji
25 03 2024

Ütopya: İdeal Toplum Tasarımı

Ütopya, aslında olmayan, tasarlanmış ideal toplumdur. İki Yunanca kelimenin karışımından oluşmuş bir kavramdır. “ou” yok, olmayan anlamına, “eu” mükemmel olan anlamına, “topos” yer, toprak, ülke anlamına gelir. Bunlardan türeyen “eutopia”(güzel yer) ve “outopia”(var olmayan yer) sözcüklerinin karışımı ütopyadır.

Kullanımı Thomas More’un kısaca Utopia olarak bilinen kitabıyla yaygınlaşmıştır.

Ütopyalar üzerine görüşler iki biçimde ortaya çıkmıştır. Bir kısmı özendirici, istenen nitelikte, diğer bir kısmı ise korkutucu, ürkütücü ütopyalardır.

Bu özendirici, istenen nitelikteki ütopyalar olumlu tasarımlardır. Mükemmeldirler ve farklı bir gerçeklik yaratırlar. Distopyalar ise olumsuz ütopyalardır. Bireysel özgürlüğün olmadığı baskıcı toplumları konu alırlar.

Her yazar kendi yaşadığı toplumun olumsuzluklarından yola çıkarak bir ütopya yaratır ve ütopyasında bu olumsuzlukları düzeltmeye çalışır. Ütopyalar bir bakıma yazarların yaşadığı toplumları eleştirme çabasıdır. Her yazarın ütopyasından yaşadıkları dönemin toplumuna yönelik özellikleri çıkartmak mümkündür.

Bir ütopyada insanlar barış, uyum içinde yaşar. Stabil bir ekonomi vardır, insanlar sağlıklıdır ve herhangi bir sıkıntıda kolaylıkla sağlık hizmetlerine ulaşabilirler. Aynı zamanda herkes eğitime ulaşabilir ve herkesin düzgün bir işi vardır. Çevre temizdir, bütün doğal gereksinimlere kolaylıkla ulaşılabilir. Kısaca her şey mükemmeldir.

Ancak her şeyin mükemmel olmasını sağlamak için gerçekleştirilen eylemler toplumu mükemmelleştirse de inşa edilen bu toplum her zaman bireylerin kendileri için olumlu olmayabilir.

Her bireyin olaylar karşısında farklı tepkileri olabilir bu çok doğaldır. Her birey farklı duygular hissedebilir, farklı şeylere ilgi duyabilir, farklı insanlardan hoşlanabilir. Bizi biz yapan bu farklılıklardır. Yazarlar kendi mükemmel toplumlarını yaratmak istediklerinde bu bireysel farklılıkları ister istemez ortadan kaldırır çünkü mükemmel işleyen bir toplum için herkesin aynı düşünmesi ve farklılıkların olabildiğince en aza indirgenmesi gerekir. Dolayısıyla ütopya olarak tasarlanmış dünyalar başka bir zaman ve mekânda bir distopya haline gelebilir.

Mükemmel toplum düşüncesi her ne kadar kulağa güzel gelse de her yazar kendi dünya görüşüne sahip farklı bir bireydir ve yarattıkları ütopyalar da bu görüşler çerçevesinde şekillenir.

Nasıl her yazarın tasarladığı ütopya birbirine benzemiyorsa her tek bireyin de ideal toplumu birbirinden farklı olabilir. Bu kadar farklı görüşün olduğu bir ortamda da herkesin sonuçlarından memnun kalacağı bir ütopya yaratmak imkansız olacaktır.

Ancak bu insanları ütopya üretmekten alıkoymayacaktır çünkü daha yaşanılabilir bir dünya için yazılan her ütopya insanlık için düşünsel bir katkı sağlayacaktır.

 

   Bilge Su GÜZEL

10 FLC