NOT: İlk paragraf ve ikinci paragraf bilgileri MİT sitesinden alınıp düzenlenmiştir.
Ülkelerin birbirlerine yönelik siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî faaliyetleri ile beklentilerinin önceden saptanması ihtiyacının zaman içerisinde giderek artması, haber almaya dönük yapılanmaların varlığını zorunlu kılmıştır. Yine Türkiye’de, sistemli ve organize nitelikte istihbarat örgütü kurma girişimleri, Osmanlı Devleti‘nin son yıllarında başladı. Siyasi birliğin korunması, ayrılıkçı hareketlerin önlenmesi ve özellikle yabancı devletlerin Orta Doğu üzerinde odaklaşan faaliyetlerinin izlenebilmesi için bireysel bazda ve sınırlı nitelikte sürdürülen istihbarat çalışmalarının bir merkezden organize biçimde yürütülmesine ihtiyaç duyuldu ve 17 Kasım 1913 tarihinde Enver Paşa tarafından Teşkilât-ı Mahsusa isimli istihbarat örgütü kuruldu. I. Dünya Savaşı sırasında askerî ve paramiliter hareketlerde bulunarak önemli görevler üstlenen bu örgüt, savaşın sona ermesiyle 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında dağıldı.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE MİT’İN GÖREV ALANLARI:
KAFKAS CEPHESİ:
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de kargaşaların artması sonucu Enver Paşa tarafından Teşkilat-ı Mahsusa personelleri gönderilmiştir. Personelin buradaki görevi Bakü’ de ki örgütlendirmeyi hızlandırmak, Ermeni ve Bolşevik çetelerini engellemek ve bölgedeki birliklere silah desteğinde bulunmaktır. Nuri Paşa ( 1890 – 1940) 15 Eylül 1918’ de Bakü’yü almasıyla görev teşkilat tarafından başarıyla tamamlandı. Bu başarı örgütün Trablusgarp Savaşı’ndan sonraki 2.başarısı olarak tarihe geçti.
SURİYE CEPHESİ
Teşkilat-ı Mahsusa Arap milliyetçiliğini körükleyen faaliyetleri toprak bütünlüğü sebebiyle gözetim altına almıştır. Özellikle son zamanlarda Osmanlı topraklarında artan yabancı konsolosluklar, dostluk kuruluşları, kültürel ve ebedi cemiyetler, yabancı hastaneler, öğretim kurumları bu gözleme tabi tutulmuştur. Teşkilat-ı Mahsusa önderliğinde yürütülen faaliyetler büyük etkiye sahip olmuştur.
KUT’ÜL AMARE KUŞATMASI
Osmanlı İmparatorluğunun 29 Nisan 1916’ da Birinci Dünya Savaşı’ndaki 2. en büyük zaferi olarak tarihe geçti. Savaş öncesinde İngilizlere ait önemli belgelerin Teşkilat-ı Mahsusa personeli tarafından ele geçirilmesiyle zafere büyük katkılar sağlandı.
DOĞU AFRİKA
Habeşistan ve Somali’de faaliyetler gösteren Teşkilat-ı Mahsusa en çok Sudan üzerinde faaliyet göstermiştir. Afrika Grubu komutanı Nuri Killigil Paşa 1. Dünya Savaşı sırasında bölgeye teşkilatın bir çok adamını göndermiştir. Bölgedeki en büyük faaliyet ise 1912 yılında Trablus’a subay olarak katılan aslen Sudanlı olan Almas Efendi’nin 16 Kasım 1914’ te Port Sudan’daki İngiliz karargahına dilenci kılığında girebilmesi Türklerin buradaki en büyük başarılarından biridir.
İLK BAŞKAN: Süleyman Askeri Bey
Teşkilat-I Mahsusa’nın ilk başkan….
Birinci Dünya Savaşı öncesinde, 1911 yılında İtalya’nın Trablusgarp’a saldırması üzerine İtalyan işgaline karşı Trablusgarp’ın müdafaasında görev aldı. Jön Türkler kılık değiştirerek Mısır üzerinden, Trablusgarp’a geçerek müthiş bir direniş örgütlediler. Süleyman Askeri imam kılığında Trablusgarp’a Mısır üzerinden gizlice geçti. Enver Paşa, Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), Alil Fethi Okyar, Eşref Sencer Kuşçubaşı, Yakub Cemil, Süleyman Askeri hep birlikte Bingazi’deki savaşlara katıldı. Süleyman Askeri, 21 Ağustos 1912’de Bingazi ve Havalisi Komutanlığı Kurmay Başkanlığına atandı. Osmanlı Devletinin1- Dünya Savaşı’na Almanya’nın safında katılması üzerine Teşkilât Mahsusa Başkanlığı görevinin yanında 20 Aralık 1914 tarihinde Irak ve Havalisi Genel Komutanı olarak atandı. Irak Cephesi’nde Osmancık Taburu ile Rota Muharebesi’nde İngilizleri durdurdu ama ayağından yaralandı ve Bağdat’a hastaneye kaldırıldı burada yaralı halde Basra’yı geri atmak için planlar yaptı ve harekete geçti. Şuaybiye Muharebesinde komutası altındaki birliklerin 14 Nisan 1915 tarihinde İngiliz Ordusu’na mağlup olması üzerine yaşamına son verdi.
Selçuk İlter Çelik/ 5S Sınıfı